9 Ağustos 2015 Pazar

islamın kıymetini bilip binlerce şükür etmemiz gerekmezmi

Anlatıldığına göre Rasulullah’ın ashabından bir adam hep üzgün bir halde bulunurmuş. Rasulullah Aleyhisselam ona bunun sebebini sorunca adam demiş ki: “Ya Rasulallah! Ben Cahiliyye döneminde öyle bir günah işledim ki, müslüman olduğum halde Allah’ın o günahımı bağışlamayacağından korkuyorum. Bir kızım doğmuştu. Annesi yüzünden onu büyüyünceye kadar serbest bırakmıştım. Büyüyüp güzel bir kız oldu. Gönlüm onu evlendirmeye yahut evlenmeden evde bırakmaya razı olmadı. Karıma dedim ki: Ben akrabalarımı ziyarete gidiyorum, kız da benimle gelsin. Kadın buna sevinerek, kızı elbise ve süslerle donatıverdi. Ona ihanet etmeyeceğime dair benden de güvence aldı. Kızı alıp derince bir kuyunun başına gittim, kuyunun içine doğru baktım. Kızcağız kendisini kuyuya atmak istediğimi anladı ve bana sarılarak ağlamaya başladı: Babacığım bana ne yapmak istiyorsun, diyordu. Ona acıdım. Fakat sonra yine kuyuya göz attım, toplum içinde haysiyetimi koruma duygum baskın geldi. Kızım tekrar bana sarılarak: Babacığım! Annemin emanetini zayi etme, diyordu. Ben de ona acıyarak bir kuyuya bir kızıma bakmaya başladım. Sonunda onu tutup baş aşağı atıverdim! O ise kuyuda: Babacığım beni öldürdün, diye bağırıyordu. Nihayet sesi kesilince dönüp gittim!”
Acıklı olayı dinleyen Rasulullah Aleyhisselam ashabıyla ağladı ve dedi ki: “Cahiliyye döneminde yaptığından dolayı birini cezalandırmakla emrolunsaydım seni cezalandırırdım. Cahiliyye döneminde olanı İslâm yok etmiştir. İslâm döneminde olanı da istiğfar yok eder.”
Bülûğu’l-Ereb, 3/36-44; el-Mufassal fi Tarihi’l-Arab, 5/88-98; el-Kurtubî, el-Cami’ li-Ahkâmi’l-Kur’an (Kahire 1996), 7/98.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder