8 Haziran 2015 Pazartesi

bir lütuf
Kediler; gözleri kapalı, kulakları duymaz şekilde dünyaya gönderilir ve doğuştan gelen kabiliyetlerini zamanla geliştirir. Görme duyuları her geçen gün biraz daha gelişir. Yavruların, yetişkin bir kedinin görme meziyetlerine erişebilmesi için beş ay gibi bir süre geçmesi gerekmektedir. Yüce Yaratıcı (celle celâluhu), kedilerin görme duyusundaki bu eksikliklerini, onları mükemmel koku alma duyusuyla donatarak tamamlamıştır. Anne kedide, her yavruya ait bir meme vardır. Annelerini emerlerken birbiriyle çekişiyor gibi görünen kedi yavrularına bakıldığında, aslında durumun böyle olmadığı, her yavru kedinin kendisine ait olan memeye ulaşmaya çalıştığı görülür. Gözleri kapalı olarak dünyaya gelen kedi yavrularına, kendisine ait memeyi bulmakta sevk-i İlahi'ye aracı olan mükemmel koklama duyuları yol gösterir. Bu, Rezzak-ı Hakiki'nin beslenme sırasında kardeşler arasında çıkabilecek muhtemel kavgalara mâni olmak için onlara bahşettiği bir lütuftur. 


Kedilerin uyurken çıkardıkları seslerin mânâsız olmadığını, rızıklarının insanların rızıkları içinde bereket sûretinde gönderildiğini ve onların minnetsizliklerinin nankörlük olmadığını hikmetli bir ders ile anlatan Bediüzzaman şunları şöyler: "Hatırıma geldi, 'Nasıl bu vazifesiz canavarcıklara mübarek denir?' Sonra gece yatmak için uzandım. Baktım, o kedilerden birisi geldi, yastığıma dayandı, ağzını kulağıma getirdi. Sarih bir surette, 'Yâ Rahîm, Yâ Rahîm, Yâ Rahîm'... diyerek, güya hatırıma gelen itirazı ve tahkiri, taifesi namına reddedip yüzüme çarptı."