30 Aralık 2014 Salı

* Helal rızık, iktidar ile alınmadığına, belki ihtiyaca binaen verildiğine kati delil; güçsüz kuvvetsiz yavruların güzel beslenmesi ve güçlü kuvvetli canavarların geçim darlığı içinde zor beslenmeleri; hem zekâsı olmayan balıkların semizliği, zeki ve hileli tilki ve maymunun geçim derdiyle vücudca zayıflığıdır. Demek rızık, iktidar ve irade ile ters orantılıdır. Ne derece kuvvetine ve iradesine güvense, o derece geçim derdine müptela olur.

** Evet, aç bir arslan, zayıf bir yavrusunu kendi nefsine tercih ederek, elde ettiği bir eti yemeyip yavrusuna vermesi; hem korkak tavuk, yavrusunu himaye için arslana saldırması; hem incir ağacı kendi çamur yiyerek yavrusu olan meyvelerine halis süt vermesi, açıkça, nihayetsiz merhamet, ikram ve şefkat sahibi bir zatın hesabiyle hareket ettiklerini kör olmayana gösteriyorlar. Evet, nebatlar ve hayvanlar gibi şuursuzların son derece şuurlu ve hikmetli bir şekilde işler görünmesi, mecburen gösterir ki: Sonsuz ilim ve hikmet sahibi birisi vardır ki, onları işlettiriyor; onlar, O'nun namıyla işliyorlar..





26 Aralık 2014 Cuma


Bismillahirrahmanirrahim
"Ey insanlar!
"Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha bulusamiyacagim.
"Insanlar!"Bugünleriniz nasil mukaddes bir gün ise, bu aylariniz nasil mukaddes bir ay ise, bu sehriniz (Mekke) nasil
mübarek bir sehir ise, canlariniz, malariniz, namuslariniz da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden
korunmustur.
"Ashabim!
"Muhakkak Rabbinize kavusacaksiniz. O'da sizi yapti olayi sorguya cekecektir. Sakin benden sonra eski
sapikliklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayiniz! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar,
bulunmayanlara ulastirsin. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunlari daha iyi anlayan birisine ulastirmis
olur.
"Ashabim!"Kimin yaninda bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her cesidi kalidirilmistir. Allah
böyle hükmetmistir. Ilk kaldirdigim faiz de Abdulmutallib'in oglu (amcam) Abbas'in faizidir. Lakin
anaparaniz size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme ugrayiniz.
"Ashabim!""Dikkat ediniz, Cahiliyeden kalma bütün adetler kaldirilmistir, ayagimin altindadir. Cahiliye devrinde güdülen
kan davalari da tamamen kaldirilmistir. Kaldirdigim ilk kan davasi Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin
Rabia'nin kan davasidir.
"Ey insanlar!"Muhakkak ki, seytean su topraginizda kendisine tapinmaktan tamamen ümidini kesmistir. Fakat siz bunun
disinda ufak tefek islerinizde ona uyarsaniz, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak icin bunlardan da
sakininiz.
"Ey insanlar!"Kadinlarin haklarini gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanizi tavsiye ederim. Siz kadinlari, Allah'in
emaneti olarak aldiniz ve onlarin namusunu kendinize Allah'in emriyle helal kildiniz. Sizin kadinlar üzerinde
hakkiniz, kadinlarin da sizin üzerinizde hakki vardir. Sizin kadinlar üzerindeki hakkinizi; yataginizi hic
kimseye cignetmemeleri, hoslanmadiginiz kimseleri izininiz olmadikca evlerinize almamalaridir. Eger
gelmesine müsade etmediginiz bir kimseyi evinize alirlarsa, Allah, size onlarin yataklarinda yalniz
burakmaniza ve daha olmasza hafifce dövüp sakindirmaniza izin vermistir. Kadinlarin da sizin üzerinizdeki
haklari, mesru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.
"Ey mü'minler!"Size iki emanet burakiyorum, onlara sarilip uydukca yolunuzu hic sasirmazsiniz. O emanetler, Allah'in kitabi
Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin (a.s.m) sünnetidir.
"Mü'minler!"Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanin kardesidir ve böylece bütün Müslümanlar
kardestirler. Bir Müslümana kardesinin kani da, mali da helal olmaz. Fakat malini gönül hoslugu ile vermisse
o baskadir.
"Ey insanlar!"Cenab-i Hakk her hak sahibine hakkini vermistir. Her insanin mirastan hissesini ayirmistir. Mirasciya vasiyet
etmeye lüzüm yoktur. Cocuk kimin döseginde dogmussa ona aittir. Zina eden kimse icin mahrumiyet vardir.
Babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden baskasina intisaba kalkan köle, Allah'in,
meleklerinin ve bütün insanlarin lanetine ugrasin. Cenab-i Hakk, bu gibi insanlarin ne tevbelerini, ne de adalet
ve sehadetlerini kabul eder.
"Ey insanlar!"Rabbiniz birdir. Babaniz da birdir. Hepiniz Adem'in cocuklarisiniz, Adem ise topraktandir. Arabin Arap
olmayana, Arap olmayanin da Araap üzerine üstünlügü olmadigi gibi; kirmizi tenlinin siyah üzerine, siyahin
da kirmizi tenli üzerinde bir üstünlügü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadir. Allah yaninda
en kiymetli olaniniz O'ndan en cok korkaninizdir.
"Azasi kesik siyahî bir köle basinza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'in kitabi ile idare ederse, onu
dinleyiniz ve itaat ediniz.
"Suclu kendi sucundan baskasi ile suclanamaz. Baba, oglunun sucu üzerine, oglu da babasinin sucu üzerine
suclanamaz.
"Dikkat ediniz! Su dört seyi kesinlikle yapmaycaksiniz:
  • Allah'a hicbir seyi ortak kosmayacaksiniz.
  • Allah'in haram ve dokunulmaz kildigi cani, haksiz yere öldürmeyeceksiniz.
  • Zina etmeyeceksiniz.
  • Hirsizlik yapmayacaksiniiz..

"Insanlar Lâilahe illallah deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emrolundum. Onlar bunu söyledikleri
zaman kanlarini ve mallarini korumus olurlar. Hesaplari ise Allah'a aittir.
"Insanlar!"Yarin beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?"
Saheb-i Kiram birden söyle dediler:"Allah'in elciligini ifa ettiniz, vazifenizi hakkiyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatta bulundunuz, diye
sehadet ederiz!"
Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (S.A.V.) sehadet parmagini kaldirdi, sonra da cemaatin üzerine cevirip indirdi ve söyle buyurdu:
"Sahid ol, yâ Rab! Sahid ol, yâ Rab! Sahid ol, yâ Rab!"

9 Aralık 2014 Salı

Allah Rasûlü, Medine’ye gelince, her bir Muhaciri, Medine’li bir Ensarla kardeş ilan ediyordu. Teker teker herkesi eşleştirmiş ama geride Ali’ye kardeş olacak bir Medine’li kalmamıştı. Çok üzüldü ve bu üzüntüsünü dile getirdi hemen Allah Rasûlü’nün huzurunda. Delikanlı Ali, hicretin kahramanı Haydar-ı Kerrar, çocuklar gibi mahzun, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Bir taraftan da Allah Rasûlü’ne naz makamında sitem ediyor;

“Herkesi kardeş ilan ettin, ama benim kardeşim olmadı” diyordu.

Meğer o ne saadet ki, onun kardeşi, İnsanlığın en Emini, Allah’ın da Rasûlü olacaktı. Önce teselli etti O’nu.. elini omzuna koydu ve kucakladı önce… Ardından da herkesin huzurunda bu gerçeği şu cümlelerle ilân ediverdi;

“Dünya ve âhirette senin kardeşin, Ben’im yâ Ali..!”

Bütün üzüntüleri anında yok olmuş ve artık Ali, herkesin gıpta ile baktığı birisi haline gelmişti. Nasıl olmasın ki O, bir sürü meziyeti yanında aynı zamanda artık Rasûlullah’ın kardeşiydi.





8 Aralık 2014 Pazartesi

Bismillâhirrahmânirrahîm
18. Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır HAŞR SURESİ






5 Aralık 2014 Cuma


EY MÜSLÜMAN Malini EVLADINI KORUDUĞUN GİBİ dinini yasayarak KORUMA ZAMANI gelmedimi ARTIK







1 Aralık 2014 Pazartesi

Hicreti bilen anneler ‘Hicret güllerim’ diye sever yavrularını