31 Ekim 2014 Cuma

                                                             

 Hastalıklara Karşı peygamber tavsiyesi

Tarihte bulaşıcı hastalıklar umumiyetle tâûn ismiyle anılmasına rağmen bu isim daha ziyâde veba için kullanılmıştır


"... Siz bir yerde o(nun çıktığı)nı duydunuz mu, o tâunlu yere gitmeyiniz. İçinde bulunduğunuz bir yerde de taun zuhur ederse, ondan kaçarak oradan çıkmayınız. (2a) Yeryüzünde yaşayan, zararlı beş çeşit hayvanı öldürene hiçbir günah yoktur. Onlar şunlardır: Akrep, karga, çaylak, fare ve kuduz köpek. " (3)


Peygamberimizin (s.a.v) bulaşıcı hastalıklara karşı hassasiyeti sadece vebaya has dağildir. "Cüzzamlı ile görüşürken aranızda bir veya iki mızrak boyu mesafe bulunsun."(2b), "Sakın hasta deveyi sağlam devenin yanına uğratmayın. "(4) buyurmakla bu hastalıkların da bulaşıcı olduğunu ve bu tür durumlarda dikkatli olunması gerektiğini ifade etmiştir.

Peygamber Efendimizin (s.a.v) bu mevzûyla alâkalı ve tıb ilmine yön gösterici enteresan emirleri bulunmaktadır. "Hastaya yakın olmayın ki, ölüm ondandır.", "Hastayı üç gün geçmeden yoklamayınız." Bu sonuncu emir iki bakımdan doğrudur:
1- İlk üç gün içinde hastalığın teşhisi belli değildir, bu süre sonunda durumun aydınlatılması ihtimali daha fazladır.

2- Bulaşıcı hastalıklar en çok ilk üç günde bulaşıcıdırlar. Söz gelişi grip, hastalık başladıktan üç gün sonra artık başkalarına geçmemektedir. Halbuki ilk gün 1 gram burun salgısında 10 milyon tavuk yumurtasında gelişmekte olan embriyonu infeksiyona uğratacak kadar virüs vardır. (4)

 "Birinizin mescitte iken balgamı gelir ise her hangi bir mü'minin cildine veya elbisesine bulaşmaması için onu kaybetsin. "(3b) buyurmuştur. Ayrıca mühim bir infeksiyon kaynağı olan idrar, gaita, iltihap, akıntı, kusma gibi materyalleri necis (pis) saymış ve bunların temizlenmesi gerektiğini vurgulamıştır. (1)

Yüce Rehberimizin mikroba dikkat çekici enteresan bir hadisi ise şöyledir. "Ellerinde et veya yağ kokuşu olduğu halde yatan bir kimse, bir hastalığa mübtelâ olur veya hayvanlardan ve haşerelerden bir zarara uğrarsa, kendisinden başkasını suçlu bulmasın."(8) Burada hayvan ve haşere kelimelerinin ayrı ayrı ifade edilmesi dikkati çekmektedir. Bilindiği üzere mikrop küçük bir hayvandır. Hayvan esasında hayat sahibi yani canlı mânâsına gelir. Mikrop da bir hayvandır. Et ve yağ kalıntısı ise mikropların gelişmesi için son derece uygun bir vasattır. Yani Yüce Rehberimiz mikrop mefhumuna ve bunların gelişebileceği vasata dikkati çekmektedir.
Yüce Rehberimiz insandan insana hastalık bulaştırıcı bir kaynak olabilecek başkasının elbisesini giyme hususunu da tenkit etmektedir. Bu hususta "Birinizin çok yamalı da olsa kendi elbisesini giymesi, başkasından emanet alıp giymesinden hayırlıdır." (9) buyurmaktadır.


Dinimizde bozulup şiddet peyda edince yiyecekler temizliğini kaybetmiş sayılır ve yenmesi haram kabul edilir. İçine temiz olmayan bir şey düşen veya akıtılan mahdut bir mâyi de temizliğini kaybetmiş ve içilmesi haram sayılmıştır. (10) Bu tavsiyeler bulaşıcı hastalık oluşması halinde, mikrobun bünyeye geçişini engelleyici mahiyettedir. Çiğ et yenmesinin tahrimen mekruh sayılması ise çiğ elde bulunan ve pişirilmeden yendiği takdirde ölmediği için insana bulaşabilen toxoplazma gondii, ve taenia saginata adlı mikropların inşana geçmesi engellenmiştir.(6b)

Peygamberimizin (s.a.v) yemekten önce ve sonra ellerin yıkanmasını tavsiye etmesi, (11) haftada en az bir kere yıkanmayı ve tırnakların kesilmesini şart koşması sağlık açısından mühimdir. Bunun haricinde hayvan ağıllarının kuyulara kırk ziradan daha yakına yapılmamasını tavsiye etmesi başta tifo olmak üzere çeşitli intan hastalıklardan; zinâ ve livatayı yasaklaması da birçok zührevi hastalıklardan korunmamızı sağlamaktadır.

Yine Peygamberimiz (s.a.v) "Ey Allah'ın kulları tedavi olun, çünkü Allah yarattığı her hastalık için mutlaka bir şifâ veya deva yaratmıştır." diyerek hem hastalara ümitsizliğe kapılmamalarını tavsiye etmiş, hem de bu sahada mücadele vermekte olan tababet ilmini teşvik etmiştir.

LİTERATÜR :
1- Çetin, E.T (ed) : İnfeksiyon Hastalıkları İst. 1976 S: 137, 138
2- Zeynü'd—din Ahmed: Sahih—i Buhari Ank. 19 78 a) 9/207 b) 12/84
3- Denizkuşları, M: Peygamberimiz ve Tıp İst. 1981 a)69 b)72
4- Unat, E.K : Bulaşıcı Hastalıklarla Savaş ve İslam İst, 1975 S:30
5- Polat,S: Tıbbü'n Nebi. Öztek matb. Ank. 1982 S.-589
6- Çetin E.T.Ang, ö.Töreci,K: Tıbbi Parazitoloji İst. 1979 a) 106, 238, 245 b) 146,225
7- İbrahim Halebi: Mülteka El Ebhur İst 1968 1/68- 7
8- Özönder, H Peygamberimizin Sağlık Öğütleri İst. 1974 S:358
9- Aşçıoğlu,ö :Tıbbi Nebevide Dermatoloji Ank, 1982 S:616
10- Bilmen, Ö. N: Büyük İslam İlmihali. İst. S:446,447
11- Demircan,A.R: İslam Nizami. İst. 1971 1/248,249


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder